Ankara
İş Hukuku Avukatı
İş hukuku, bireysel iş ilişkilerini (işçi ile işveren arasındaki ilişkiyi) ve toplu iş ilişkilerini (sendikalar ve toplu sözleşmeleri) düzenleyen, çalışma koşullarını, ücret, izin, tazminat ve iş güvenliği gibi konularda tarafların hak ve yükümlülüklerini belirleyen hukuk dalıdır. Bu hukuk dalı, çalışma hayatında adaletin ve iş barışının korunmasını amaçlar.
Bir kişinin, işverenin emir ve talimatı altında fiziken veya fikren çalışıyor olması, o kişinin işçi sayılması için yeterlidir. İşçinin vasıflı veya vasıfsız olması, işçi sıfatını değiştirmez.
Türkiye’de iş ilişkilerinin temel dayanakları 4857 sayılı İş Kanunu ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleridir. Bu iki temel kanun, iş ilişkilerinde doğan uyuşmazlıklarda uygulanacak hükümleri belirler. Ayrıca Anayasa, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, Asgari Ücret Yönetmeliği, Çalışma Süreleri Yönetmeliği ve Haftalık İş Günlerine Bölünemeyen Çalışma Süreleri Yönetmeliği de iş hukukunun kaynakları arasında yer alır.
İş hukukuna ilişkin uyuşmazlıklar, iş mahkemelerinde görülür. İş mahkemesi bulunmayan yerlerde ise asliye hukuk mahkemeleri, iş mahkemesi sıfatıyla görev yapar.
Uygulamada işçi işveren ilişkilerinden doğan uyuşmazlıkların çözümü çoğunlukla alanında uzman iş hukuku avukatları aracılığıyla yürütülmektedir.
Ankara İş Davası Avukatı Hangi Davalara Bakar?
İş hukuku davaları, hem teknik bilgi hem de delil değerlendirmesi açısından özel uzmanlık gerektiren davalardır. Ankara iş mahkemelerinde görülen başlıca iş davaları şunlardır:
- Kıdem tazminatı ve ihbar tazminat davası
- Sigorta primlerinin eksiksiz yatırılması durumunda açılacak tespit ve eda davaları
- Fazla mesai ücreti davası
- Yıllık izin ücreti davası
- Hafta tatili ücreti davası
- İşe iade davası
- Hizmet tespit davası
- İş kazası tazminatı davası
- İşçilik alacakları davası
- Meslek hastalığı tazminatı davası
- Mobbing tazminat davası
- Yurt dışı borçlanma ve emeklilik davaları
Her dava türünün kendine özgü delillendirme yöntemleri, zamanaşımı ve hak düşürücü süreleri vardır. Bu nedenle iş davası açmadan önce mutlaka iş hukuku alanında uzman bir avukat tarafından dosya değerlendirilmelidir.
İşçi Avukatı Hangi Hizmetleri Sunar?
İşçi avukatı, işçi ve işveren arasındaki hukuki ilişkileri düzenleyen iş hukuku alanında uzmanlaşmış avukatlardır. Bir işçi avukatı, iş hukuku ile ilgili davalarda, arabuluculuk müzakerelerinde ve danışmanlık hizmetlerinde bulunarak, işçi hakları nı koruma görevini yerine getirir. İş davalarının en yoğun olduğu illerimizden biri olan Ankara da görev yapan ve bu alanda tecrübe sahibi olan avukat Ankara işçi avukatı olarak bilinmektedir. Ankara işçi avukatı en genel hatlarıyla müvekkillerine aşağıdaki hizmetleri sunmaktadır:
- İş davaları öncesinde zorunlu arabuluculuk başvurularının yapılması ve anlaşma sağlanamaması halinde iş mahkemesinde dava sürecinin başlatılması,
- İşçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıkların çözümü için arabuluculuk başvurusu ve takip eden sürecin yürütülmesi,
- İşçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıkların çözümü için iş mahkemesi nezdinde dava açılması, duruşmaların düzenli olarak takip edilmesi ve sürecin etkin bir şekilde yürütülmesi,
- İş sözleşmesinin haksız feshi halinde kıdem ve ihbar tazminatı davası açılması,
- İşçilik alacaklarının tahsili için icra takibi başlatılması ve sonuçlandırılması.
- Fazla mesai, hafta tatili ve yıllık izin ücret alacaklarının hesaplanarak talep edilmesi,
- Hizmet tespit davalarının yürütülmesi (SGK’ya eksik bildirilen prim ve günlerin tespiti),
- İşe iade davası açılması,
- İş kazası tazminatı ve meslek hastalığı tazminatı davalarının yürütülmesi,
- Mobbing (psikolojik taciz) nedeniyle tazminat davası açılması,
- İşverenlere hukuki danışmanlık hizmeti sunulması,
- İşçi ve işveren arasında iş sözleşmesinin talepler bağlamında hazırlanması,
- İşçinin iş sözleşmesinin mevzuata uygun bir şekilde sonlandırılması,
- İşçilik alacaklarının tahsili için gerekli icra takiplerinin başlatılması ve sürecin etkin bir şekilde yönetilmesi.
- Yurt dışı emeklilik ve yurt dışı borçlanma davası
Ankara İşveren Avukatı ve İş Kanunu Danışmanlığı
İş hukuku yalnızca işçiyi değil, işvereni de korur. Bu nedenle, işverenler açısından da sürecin yasal çerçevede yürütülmesi önemlidir. Denge Hukuk Ofisi olarak, Ankara işveren avukatı olarak şirketlere ve kurumlara ticaret ve iş hukuku danışmanlığı sağlamaktayız.
İşveren avukatı hizmetlerimiz kapsamında:
- İş sözleşmesi ve personel yönetmeliklerinin hazırlanması,
- İşten çıkarma süreçlerinin 4857 sayılı İş Kanunu’na uygun şekilde yürütülmesi,
- İşe iade ve işçilik alacakları davalarında hukuka uygun savunma hazırlanması,
- Arabuluculuk toplantılarında işverenin temsili,
- SGK ve çalışma müfettişi denetimlerinde hukuki destek sağlanması,
- Kurumsal iş hukuku politikalarının oluşturulması
gibi süreçler profesyonel bir şekilde yürütülmektedir. Ankara’daki işletmeler için, iş hukukuna uygun insan kaynakları politikaları oluşturmak olası uyuşmazlıkların önüne geçer. Bu nedenle işverenlerin de iş kanunu avukatı desteği alması, istemeden sebebiyet verilebilecek hukuk ihlallerini ve ileride doğabilecek tazminat risklerini önleyecektir.
İş Hukukunda Arabuluculuk Zorunluluğu
7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 3. maddesi uyarınca:
“Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
Bununla birlikte aynı maddenin devamında, işçi veya işveren alacaklarına dayanan itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davaları hakkında da arabulucuya başvurmanın zorunlu olduğu düzenlenmiştir.
Yani işçi veya işveren, doğrudan dava açmadan önce arabulucuya başvurmak zorundadır. Arabuluculuk sürecinde anlaşma sağlanamazsa tutanak düzenlenir ve dava bu tutanakla birlikte açılır.
Arabuluculuk sürecine başvurmadan dava açılması hâlinde, mahkeme davayı “dava şartı yokluğu” nedeniyle usulden reddeder.
İş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle açılacak tazminat davalarında ise arabuluculuk dava şartı değildir. Şayet taraflar dava yoluna gitmek istemiyorlarsa ihtiyari arabuluculuk başvurusu yaparak aralarındaki uyuşmazlığı arabuluculuk yoluyla çözebilirler.
Arabuluculuk sürecinde Ankara iş hukuku avukatı tarafından temsil edilmek, taleplerin doğru belirlenmesi ve hak kaybı yaşanmaması açısından önemlidir. Yanlış formüle edilen talepler veya eksik belgeler, dava aşamasında olumsuz sonuçlara neden olabilecektir.
Kıdem ve İhbar Tazminatı Hakkı
Kıdem tazminatı, işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesi ile en az bir yıl aynı işverene bağlı olarak çalışmasının ardından iş sözleşmesinin belirli nedenlerle sona ermesi durumunda ödenir.
Kıdem tazminatına hak kazandıran durumlar 1475 Sayılı İş Kanunu Madde 14’te sayılmıştır:
- İşverenin haksız feshi,
- İşçinin haklı nedenle işten ayrılması,
- Emeklilik veya askerlik nedeniyle işten ayrılma,
- Kadın işçinin evlilik nedeniyle bir yıl içinde işten ayrılması,
- İşçinin ölümü.
İhbar tazminatı ise, iş sözleşmesinin bildirim süresi verilmeden sona erdirilmesi halinde doğan tazminattır. İşveren veya işçi, karşı tarafa kanunda öngörülen ihbar sürelerini tanımadan fesih yaparsa, ihbar tazminatı ödemekle yükümlü olur.
Konu hakkında detaylı bilgilendirme için İşçilik Alacakları başlıklı makalemizi buradan okuyabilirsiniz.
İş Kazası ve Meslek Hastalığı Davaları
İş kazaları ve meslek hastalıkları, iş hukuku kapsamındaki en önemli dava türlerinden biridir.
İşveren, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu gereği, çalışanlarını korumak ve gözetmekle yükümlüdür. Bu yükümlülüğün ihlali halinde işveren, işçiye karşı maddi ve manevi tazminatla sorumlu olur.
Ankara iş kazası avukatları, iş kazası tazminatı davalarında delillerin toplanması, dava dilekçesinin ve dava dosyasının eksiksiz bir şekilde hazırlanması, bilirkişi raporlarının incelenmesi, gerekli tüm beyan ve itirazların zamanında sunulması gibi kritik aşamalarda aktif rol oynar.
Konu ile ilgili detaylı bilgilendirme için İş Kazası Tazminat Davası konulu makalemizi inceleyebilirsiniz.
İş Hukuku Davalarında Süreler
İş davalarında zamanaşımı süreleri, dava türüne göre değişmektedir:
- İşçilik alacakları: 5 yıl,
- Kıdem ve ihbar tazminatı: 5 yıl,
- İş kazası nedeniyle tazminat davaları: 10 yıl,
- İşe iade davasında ise, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren 1 ay içinde arabulucuya başvurmak; arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren 2 hafta içinde dava açmak gerekmektedir. Söz konusu süreler hak düşürücü sürelerdir.
İş Hukuku Davalarında Avukatlık Ücreti
Avukatlık ücretleri, her yıl Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT) esas alınarak belirlenir. Bu tarife alt sınır niteliğinde olup, işin niteliği ve dava değerine göre avukatla müvekkil arasında sözleşme serbestisi çerçevesinde belirlenebilir.
İş davaları genellikle nispi ücret uygulamasına tabidir. Ancak dava değeri üzerinden belirlenen oran hiçbir durumda %25’i geçemez.
İş davaları hakkında hukuki destek almak isteyenlerin, Ankara’da faaliyet gösteren iş hukuku avukatlarıyla ön görüşme yaparak dava konusu olaylar, delil durumu, olası dava süreci ve dava masrafları hakkında kapsamlı bilgi edinmeleri faydalarına olacaktır.
İş Hukukunda Delil ve İspat
İş davalarında ispat büyük önem taşır. Yargıtay içtihatlarına göre, işçi alacakları genellikle bordro, puantaj, banka dekontu, tanık beyanı, kamera kayıtları gibi delillerle ispatlanmaktadır.
Bu nedenle dava açmadan önce delillerin doğru düzenlenmesi ve muhafazası, dava aşamasında süresi içinde dosyaya kazandırılması dava başarısı açısından belirleyici olmaktadır.
İş Hukukunda Sıkça Sorulan Sorular
Kıdem Tazminatı Nedir? Kimler Hak Kazanır?
Kıdem tazminatı, işçinin en az 1 yıl çalıştıktan sonra iş sözleşmesinin belirli nedenlerle sona ermesi halinde işverenden alacağı tazminattır. İşçi, kendi isteği dışında işten çıkarılırsa veya haklı bir nedenle işten ayrılırsa kıdem tazminatına hak kazanır.
Kıdem tazminatına hak kazandıran durumlar:
- İşverenin haksız feshi
- İşçinin haklı nedenle işten ayrılması
- Emeklilik hakkının kazanılması
İhbar Tazminatı Nedir ? Kimler Hak Kazanır?
İhbar tazminatı, işçinin ya da işverenin, iş sözleşmesini sona erdirirken önceden haber vermeden fesih yapması durumunda ödenir. İşten çıkarma veya ayrılma süresine bağlı olarak belirlenen ihbar sürelerine uyulmazsa, karşı tarafa tazminat ödenir.
Fazla Mesai Ücreti Nasıl Hesaplanır?
Haftalık çalışma süresi Türkiye’de 45 saattir. 45 saatin üzerindeki her saat çalışma fazla mesai olarak değerlendirilir ve %50 zamlı ücretle ödenir. İşçinin saatlik ücreti hesaplandıktan sonra, her fazla mesai saati için bu ücretin %50 fazlası ödenir. İşçinin saatlik ücreti ise, aylık brüt ücretin 225’e bölünmesiyle bulunacaktır.
Örnek: Saatlik ücreti 100 TL olan bir çalışan, fazla mesai yaptığı her saat için 150 TL alır.
İşe İade Davası Hangi Durumlarda Açılır?
İşe iade davası, işçinin geçersiz bir nedenle işten çıkarılması durumunda açılabilir. İşçinin, iş sözleşmesinin feshedildiği tarihten itibaren 1 ay içinde işe iade talebiyle arabulucuya başvurması gerekir. Arabuluculuk süreci olumsuz sonuçlanırsa arabuluculuk son tutanağını da ekleyerek son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren 2 hafta içerisinde İş Mahkemesine başvurması gerekir. Dava sonucunda mahkeme, işverenin işçiyi yeniden işe almasına karar verebilir. Aksi takdirde işçiye tazminat ödenir.
Hizmet Tespit Davası Nedir ve Kimler Açabilir?
Hizmet tespit davası, sigortasız çalıştırılan veya eksik prim ödemesi yapılan işçilerin, çalışma sürelerini SGK’ya tespit ettirmek amacıyla açtıkları davadır. İşçinin çalıştığı dönemin kayıtlara geçirilmesi sağlanır ve eksik yatırılan primlerin ödenmesi talep edilir. Hizmet tespit davası işçi veya mirasçıları tarafından açılabilir.