İş Kazası Tazminat Davası esat 23/05/2021

İş Kazası Tazminat Davası

İş kazası tazminat davası, bir iş yerinde veya işverenin görevlendirmesi sırasında gerçekleşen bir iş kazası sonucunda işçinin fiziksel ya da psikolojik zarar görmesi durumunda, mağduriyetinin giderilmesi için açılan bir hukuki süreçtir. Bu tür davalar, işçinin uğradığı zararların tazmini için işverene karşı açılabilir ve hem maddi hem de manevi tazminat taleplerini içerebilir.

Bu davalarda, kazanın iş kazası kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, işverenin kusuru ve işçinin zararlarının boyutu gibi unsurlar dikkate alınır. Türk İş Hukuku ve Borçlar Hukuku çerçevesinde düzenlenen bu süreç, işçilerin haklarının korunmasını amaçlar.

İş Kazası Sayılan Haller Nelerdir?

İş kazası sayılabilmesi için belirli şartların oluşması gereklidir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 13. maddesine göre, iş kazası şu hallerde meydana gelmiş sayılır:

  1. Sigortalının iş yerinde bulunduğu sırada gerçekleşen kazalar: İş yerinde geçirilen her türlü kaza iş kazası olarak değerlendirilir.
  2. İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle gerçekleşen kazalar: İşçinin işverenin verdiği bir görevi yerine getirirken ya da işverenin talimatıyla bir iş yaptığı sırada meydana gelen kazalar bu kapsama girer.
  3. İşçinin işverence görevlendirilerek iş yeri dışında başka bir yere gönderilmesi sırasında gerçekleşen kazalar: İşçinin görev yerine gidip gelmesi veya görev yerine ulaştıktan sonraki süreçte meydana gelen kazalar iş kazası olarak kabul edilir.
  4. Emziren kadın sigortalının, çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda gerçekleşen kazalar: Bu tür durumlar da iş kazası kapsamında değerlendirilir.
  5. Sigortalının işverence sağlanan bir taşıtla işe gidip gelirken gerçekleşen kazalar: İşçinin işverenin sağladığı ulaşım aracıyla işe gidip gelirken uğradığı kazalar iş kazası sayılır.

Bu hallerin tespiti, iş kazası tazminat davasının seyri açısından büyük önem taşır. İşçinin ya da işverenin bu hallerden birinin gerçekleştiğini ispat etmesi gereklidir.

İş Kazası Nedeniyle Doğabilecek Tazminat Türleri

İş kazası nedeniyle işçinin yaralanması ya da vefatı halinde kendisi ya da mirasçıları tarafından maddi ve manevi tazminat davası açılabilecektir.

Maddi tazminat kapsamına yaralanma nedeniyle yapılan tedavi masrafları, geçici iş göremezlik ve kalıcı iş göremezlik nedeniyle uğradığı zararlar, vefat halinde desteğinden yoksun kalanların uğradığı zararlar gibi maddi zararlar girmektedir.

Manevi tazminat kapsamına ise işçinin ve/veya yakınlarının uğranılan zarar nedeniyle duyduğu ızdırap ve elemin bir nebze de olsa giderilmesi amacıyla bir miktar para ödenmesi girmektedir. Manevi tazminat miktarını somut olayın niteliklerine, tarafların kusur oranlarına ve mali durumlarına vb. kriterlere göre tamamen hakim takdir edecektir.

Bir iş kazası sonucunda, işçinin veya işçinin yakınlarının uğradığı zararların karşılanabilmesi için  bahsi geçen tazminat türlerini şu şekilde sıralanır: 

  1. Maddi Tazminat:
    • İş kazası nedeniyle işçinin uğradığı ekonomik zararların karşılanması amacıyla talep edilir.
    • Tedavi giderleri, iş gücü kaybı, geçici ya da kalıcı iş göremezlik durumları maddi tazminat kapsamına girer.
  2. Manevi Tazminat:
    • İş kazası nedeniyle işçinin veya yakınlarının yaşadığı manevi acı, elem ve üzüntünün kısmen hafifletilmesi amacıyla talep edilir.
    • Kazanın ağırlığı ve tarafların sosyal durumları dikkate alınarak belirlenir.
  3. Destekten Yoksun Kalma Tazminatı:
    • İş kazasında hayatını kaybeden işçinin ailesi veya destek sağladığı kişilerin, bu destekten mahrum kalmaları nedeniyle talep edebilecekleri bir tazminattır.
    • Tazminat miktarı, ölen işçinin kazanç potansiyeline ve destek sağladığı kişilerin durumuna göre hesaplanır.
  4. Cenaze Masrafları:
    • İş kazasında hayatını kaybeden işçi için yapılan defin ve cenaze işlemleri masraflarını kapsar.

Bu tazminat türlerinin belirlenmesinde, kazanın koşulları ve tarafların durumu titizlikle incelenir.

1. İş Kazası Nedeniyle Yaralanma Halinde Maddi Tazminat Davası

İş kazası sonucunda yaralanan bir işçi, işverene karşı maddi tazminat davası açma hakkına sahiptir. Bu davada, işçinin kazadan kaynaklanan kayıpları dikkate alınır ve şu unsurlar değerlendirilir:

  1. Tedavi Giderleri: İşçinin kaza nedeniyle hastane, ilaç, ameliyat gibi sağlık masrafları.
  2. Çalışma Gücünün Azalması: İşçinin çalışma kapasitesindeki azalma veya tamamen kaybolma durumu.
  3. Geçici İş Göremezlik Tazminatı: İş kazası nedeniyle işçinin belirli bir süre çalışamaması durumunda uğradığı gelir kaybı.
  4. Kalıcı İş Göremezlik Tazminatı: İşçinin kazadan sonra sürekli olarak iş gücünü kaybetmesi durumunda hesaplanan tazminat.

Bu tür davalarda bilirkişi raporları ve işçinin ekonomik durumu detaylı bir şekilde incelenir.

 2. İş Kazası Sebebiyle İşçinin Ölümü Halinde Maddi Tazminat Davası

İş kazası sonucunda işçinin hayatını kaybetmesi durumunda, işçinin yakınları işverene karşı maddi tazminat davası açabilir. Bu davada amaç, hayatını kaybeden işçinin bakmakla yükümlü olduğu kişilerin uğradığı maddi zararların karşılanmasıdır. Tazminat şu unsurları kapsar:

  1. Cenaze Masrafları: İş kazası nedeniyle oluşan defin ve cenaze işlemleri masrafları.
  2. Destekten Yoksun Kalma Tazminatı: Destekten yoksun kalma tazminat davası, iş kazasında hayatını kaybeden işçinin ailesinin, onun sağladığı maddi yardımdan mahrum kalması durumunda açılır. Destekten yoksun kalanlar arasında eş, çocuklar ve bazen anne-baba bulunur.

Bu tazminat şu faktörlere göre belirlenir:

  • Ölen İşçinin Yaşı ve Mesleki Durumu: İşçinin kazanç potansiyeli ve çalışabileceği süre dikkate alınır.
  • Destekten Yoksun Kalanların Durumu: Ailenin yaşı, ekonomik durumu ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulur.
  • Hesaplama Yöntemleri: Bilirkişi raporları ışığında detaylı bir hesaplama yapılır.

Bu davalarda, ölen işçinin maaşı, yaşına, iş hayatındaki potansiyel kazançlarına ve ailesinin ihtiyaçlarına göre hesaplamalar yapılır.

3. İş Kazası Nedeniyle Manevi Tazminat Davası

İş kazası nedeniyle işçinin yaralanması veya ölümü durumunda, mağdur veya yakınları manevi tazminat talep edebilir. Manevi tazminat, yaşanan acının, elem ve ızdırabın kısmen hafifletilmesi amacıyla talep edilir. Mahkeme bu davalarda şu unsurları dikkate alır:

  1. Kazanın Ağır Sonuçları: İşçinin yaşam kalitesindeki değişim, ailesinin çektiği manevi zararlar.
  2. Tarafların Sosyal ve Ekonomik Durumları: Tazminat miktarı, işçi ve işverenin ekonomik durumuna göre belirlenir.
  3. Hakkaniyet İlkesi: Mahkeme, tazminat miktarını belirlerken adalet ve hakkaniyet ilkelerini gözetir.

Manevi tazminat davalarında, ölen işçinin yakınları veya yaralanan işçi için uygun bir miktar belirlenmesi hedeflenir.

İş Kazası Davasında Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Süreler

İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talepleri, Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesi kapsamında 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir.

Bu zamanaşımı süresinin başlangıcı, zarar görenin, meydana gelen zarar ile failin kim olduğunu öğrendiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Zararı öğrenme, zarar gören işçinin bir dava açmak için gerekli bilgileri ve dayanakları, yani zararın niteliğini, boyutunu ve nedenlerini tam anlamıyla kavramış olmasını ifade eder.

İş kazası nedeniyle açılan ceza davasının zamanaşımı süresi 10 yıllık zamanaşımı süresinden daha fazla ise ceza dava zamanaşımı süresi dikkate alınacaktır. 

İş Kazası Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

İş kazası kaynaklı maddi ve manevi tazminat davalarında görevli mahkeme, İş Mahkemesidir. Eğer olayın gerçekleştiği yerde İş Mahkemesi bulunmuyorsa, bu davalar Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından, İş Mahkemesi sıfatıyla görülür.

Bu davalarda yetkili mahkemeler ise 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 6. maddesi gereğince belirlenir. Buna göre:

  1. Davalı olan gerçek veya tüzel kişinin (örneğin işveren veya diğer sorumlular) davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi,
  2. İşin veya kazanın gerçekleştiği yer mahkemesi,
  3. Birden fazla davalının olması durumunda, bunlardan herhangi birinin yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.

Bu düzenleme, davacının hak arama sürecini kolaylaştırmak ve dava açma yerinde esneklik sağlamak amacıyla geliştirilmiştir.

İş Kazasının Tespiti Davası

İş kazasının tespit edilmesi ve bu kazadan doğan hakların belirlenmesi amacıyla açılan tespit davaları, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 13. maddesi kapsamında düzenlenmiştir. Bu davalar, iş kazasının resmi olarak tanınmasını ve bu tanıma dayalı olarak maddi ve manevi hakların talep edilmesini sağlar.

İş Kazasının Sosyal Güvenlik Kurumuna Bildiriminin Gerekliliği
Bir iş kazası meydana geldiğinde, öncelikle Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bildirim yapılması ve olayın iş kazası olarak tespit edilmesi gerekir. SGK tarafından iş kazası tespiti yapılmadan tazminat davası açılması mümkün olmakla birlikte, mahkemeler genellikle SGK’nın yürüttüğü tahkikatın sonucunu bekler. SGK’nın iş kazası olmadığını belirlemesi durumunda ise, iş kazasının tespiti için ayrı bir dava açılması gerekmektedir.

Detaylı bilgiye SGK tarafınan ” İş kazası tespiti yapılmadan tazminat davası açılabilir mi?” başlıklı yayınlanan  Yargıtay kararını inceleyerek ulaşabilirsiniz. 

Tespit Davasının Amacı
İş kazasının tespiti davası, kazanın hukuki olarak iş kazası niteliğinde olduğunu belirlemek için açılır. Bu davanın sonucunda, sigortalı işçinin veya yakınlarının hakları güvence altına alınır ve kazadan kaynaklanan tazminat taleplerinin hukuki zemini oluşturulur.

Tazminat Davaları ile Ayrı Değerlendirilmesi
Tespit davaları, iş kazasından doğan maddi ve manevi tazminat davalarından bağımsızdır. Bu nedenle, tespit davası ile tazminat davalarının bir arada açılması durumunda, davalar birbirinden ayrılır ve ayrı süreçlerde görülür. Tespit davasının sonuçlanması, tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde belirleyici rol oynar.

Yukarıda yazılı bilgiler yalnızca konular hakkında kısa ve öz bilgilendirme yapmak amacıyla paylaşılmıştır. Her somut olayın kendi içerisinde ayrıca değerlendirilmesi gerektiğinden, hukuki danışmanlık almak istediğiniz konularda hak kaybı yaşamamak adına alanında yetkin bir avukattan yardım almanızı tavsiye ederiz.  Denge Hukuk Ofisi olarak kapımızın her zaman açık olduğunu bilmenizi ister, sağlıklı günler dileriz.

Bir yorum yazın
E-mail adresiniz yayınlanmayacaktır. Gerekli alanlar işaretlenmiştir *