T.C.
Yargıtay
2. Hukuk Dairesi
Esas No:2016/26225
Karar No:2018/11584
K. Tarihi:
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVATÜRÜ : Menfi tespit
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 22.10.2018 günü temyiz eden davalı … vekili Av. … ve karşı taraf davacı … vekili Av. … geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı, dava dilekçesinde; davalıdan 06.12.2010 tarihinde kesinleşen ilamla boşandığını, davalı ve velayetleri davalı anneye bırakılan ortak çocuklar yararına hükmolunan nafakalara mahsuben ortak çocukların özel okul masrafları ile davalının bazı masraflarını karşıladığını, davalıya ödenmesi gereken nafaka borcundan fazlasını ödemesine karşın davalı tarafından … … 21. İcra Müdürlüğü ün 2015/4187 esas sayılı dosyası ile nafakaların eksik ödendiği gerekçesiyle hakkında icra takibi başlatıldığını belirterek, 101.181,50 TL nafaka borcundan dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında; davacının isteğiyle müşterek çocukların özel okula gönderildiğini, taraflarca bu konuda anlaşma olmaması sebebiyle özel okul masraflarının nafaka borcundan mahsup edilemeyeceğini, iddia edilen diğer ödemelerinde kararlaştırılmadığı için nafaka borcundan düşülemeyeceğini belirterek, davanın tamamen reddini savunmuştur.
Mahkemece; davacının ortak çocukların eğitimi için toplam 107.742,96 TL ödeme yaptığı, bu ödemelerin nafaka borcundan mahsup edilmesinin kabul edilebilir olduğu, davacı tarafından davalı adına yapılan kredi kartı borcu ve perde ödemesinin nafaka borcuna mahsuben olduğu belirtilmediğinden nafaka borcundan mahsup edilemeyeceği gerekçesiyle, davacı tarafından eğitim gideri olarak yapılan 107.742,96 TL ödemenin nafaka borcunu karşıladığı kabul edilerek davacının nafaka borcunun bulunmadığının tespiti ile davacı lehine kötüniyet tazminatına karar verilmiştir.
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; tarafların 01.10.2010 tarihinde açılan ve 06.12.2010 tarihinde kesinleşen … 4. Aile Mahkemesi in 2010/881 esas-2010/916 karar sayılı ilamı ile boşandıkları, davalı kadın için 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, velayeti davalı anneye bırakılan ortak çocuklar 17.10.2005 doğumlu E**** *** ile 17.09.2008 doğumlu … Su yararına 3.000,00er TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedildiğini, menfi tespit davasının konusunu oluşturan … … 21. İcra Müdürlüğü ün 2015/4187 esas sayılı dosyasında, davalı alacaklı kadının 31.12.2010 tarihinden itibaren eksik ödenen nafaka bedelleri ile faizi olmak üzere toplam 101.181,50 TL nin davacıdan tahsili amacıyla icra takibi başlatttığı, mahkemece hükme esas alınan
30.11.2015 tarihli bilirkişi raporunda; davacının 01.11.2010-01.03.2015 taraihleri arasında ödemesi gereken nafakanın toplam 477.000,00 TL, nakit olarak yaptığı ödemelerin ise 380.550,00 TL olduğu ayrıca ortak çocukların 107.742,96 TL tutarında okul ve eğitim masraflarının da davacı tarafından ödendiği rapor edilmiştir.
Ahlaki bir ödevin yerine getirilmiş olmasından kaynaklanan zenginleşmeler geri istenemez (TBK m.78/2). Babanın çocuklarının eğitimi ile ilgilenmesi, giderlerini karşılaması ahlaki bir görevin ifası mahiyetindedir. Boşanma ilamında hüküm altına alınan iştirak nafakalarının alacaklısı velayet hakkı kendisine verilen eş olup, nafaka alacağı sadece eğitim giderlerinden ibaret değildir. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır (TMK m. 182/2). Buna göre, ilke olarak, nafaka borçlusu tarafından ortak çocukların, okul ve eğitim giderlerine ilişkin olarak yapılan ödemelerin, nafaka alacaklısına nafakaya mahsuben ödediğine dair açıklama bulunmadan nafakaya mahsuben yapıldığı kabul edilemez. Somut olayda, ortak çocukların özel okul ve eğitim masraflarının nafaka borcuna mahsuben çocukların eğitim gördüğü okul idaresine davacı baba tarafından ödendiği ispat edilemediği gibi esasen davacının böyle bir iddiası da bulunmamaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında ortak çocukların okul aidatları ve eğitimlerine ilişkin ödemelerinin nafakaya mahsuben yapılmadığının kabulü ile nafaka borcundan mahsup edilmemesi gerekirken aksi yönde değerlendirme yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, duruşma için takdir olunan 1630 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp, davalıya verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 22.10.2018 (Pzt.)