Yargıtay Kararı – 11. HD., E. 2018/1744 K. 2019/3780 T. 15.5.2019
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 19/04/2016 tarih ve 2014/1298-2016/295 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı … vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının, davalıların şirket ortağı ve müdürü oldukları dava dışı Uzunlar Mercedes Yedek Parça ve Bakım Servisi Tic.Ltd. Şti.’de 01.10.1996 – 12.05.2008 tarihleri arasında işçi olarak çalıştığını, işine son verilen davacının İstanbul 7. İş Mahkemesi’nin 2008/446 – 2010/406 sayılı ilamı ile işçilik alacaklarının hüküm altına alındığını, ilamın İstanbul 3. İcra Müdürlüğü’nün 2010/21261 sayılı takip dosyasına konu edildiğini, şirket hakkında geçici aciz vesikası alındığını, davalıların borçlu şirketteki hisselerini dava dışı kişilere 14.01.2010 tarihinde devrettiğini, 17 gün sonra şirket gayri faal olduğundan vergi dairesi tarafından resen ticareti terk işlemi yapıldığını, davalılar adına kayıtlı gayrimenkullerin bulunduğunu, şirketteki hisse devirlerinin amacının şirket alacaklılarını zarar uğratmak, şirket borçlarını ödememek olduğunu ileri sürerek dava dışı şirket aleyhine başlatılan takip dosyasına konu 40.786,00 TL alacağın faiz ve ferileri ile davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, eşinin vefatı nedeniyle 10.10.1990 tarihinde şirkete ortak olduğunu, yönetici-müdür yada yönetim kurulu üyeliği bulunmadığını, TTK 573. madde hükmü karşısında şirket borçlarından şahsi mal varlığı ile sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, davalıya husumet yöneltilemeyeceğini, TTK un 553. maddesinde kusur şartının arandığını, şirket hisselerinin devredilmesinin alacaklıları zarara uğratacak bir işlem olmadığını, şirketin 1988 tarihinde kurulduğunu ve gayrimenkullerin bir kısmının şirket kuruluşundan önce bir kısmının ise şirketin kuruluşundan çok kısa bir zaman sonra elde edinmiş olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava dışı şirketin kapanma tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK nun 644 madde yollaması ile TTK un 553. madde hükümleri kapsamında davacı alacağından ötürü sorumlululuğun şirketin müdüründe olduğu, davalı …un pasif husumet ehliyeti bulunmadığı, davalı … kötü yönetimi ile şirketin malvarlığını kaybetmesine yol açtığı ve şirkette işçi olarak çalışan davacının alacaklarını alma imkanının ortadan kalktığı, dava konusu zararın dolaylı zarar olduğu, ancak ortada şirket olmadığından zararın doğrudan şirket müdüründen talep edebileceği gerekçesiyle davalı … hakkındaki davanın reddine, davalı … hakkındaki davanın kabulü ile 40.786,00 TL in 01/09/2010 takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte adı geçen davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı … vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, işçi alacakları ile ilgili icra takibinin sonuçsuz kaldığından bahisle TTK’nun 553 ve 644 maddesi uyarınca şirket müdür ve ortağı hakkında alacak istemidir.
Davacının, dava dışı limited şirketin eski çalışanı olduğu, işçilik alacaklarının hüküm altına alındığı iş mahkemesi kararının konu edildiği takipte alacağın tahsil edilemeyip dava dışı şirket aleyhinde aciz vesikası alındığı, şirketin gayrifaal olup vergi dairesince re’sen terk işlemi yapıldığı, davalıların şirketteki paylarını dava dışı kişilere devir ettiği hususları uyuşmazlık konusu değildir. Davacı, dava dilekçesinde açıkladığı işlem ve eylemlerle, zarara uğradığını ileri sürerek şirket aleyhine başlatılan takip dosyasına konu 40.786,00 TL alacağın faiz ve ferileri ile davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Somut olaya uygulanması gereken mülga 6762 sayılı TTK un 556. maddesi göndermesi nedeniyle aynı Kanunun anonim şirketlerin yönetici ve denetçilerinin sorumluluğuna ilişkin hükümleri uyarınca yasa ve ana sözleşmenin kendilerine yüklediği görevleri gereği gibi yerine getirmeyen limited şirket müdürleri, bu yüzden oluşan zararlar nedeniyle ortaklığa, ortaklara ve ortaklık alacaklılarına karşı sorumludur.
Müdür aleyhine açılacak sorumluluk davası, doğrudan doğruya zarar ve dolaylı zarar durumuna göre değişiklik içerir. Müdürün ortaklığın mal varlığının azaltan veya kötüleştiren yasa ve ana sözleşme hükümlerine aykırı davranışları, ortaklar ve alacaklıların dolaylı zarar görmesine yol açar. Zira, bu tür tasarruflar, ortaklık alacaklılarını ve payları oranında ortakları da etkiler. Başka bir anlatımla, ortaklığın doğrudan doğruya zarar görmesi, alacaklıların ve ortakların dolaylı zararı olarak sonuç doğurur.
Bu durum karşısında, dava konusu zararın dolaylı zarar olduğu yönündeki yerel mahkeme kabulü yerinde ise de, dava dışı şirket hakkında iflas durumu da söz konusu olmadığından, TTK 555. maddesine göre dolaylı zarara yönelik alacak talebinin ancak şirkete verilmesinin istenilebilecek olmasına göre, davanın davalı … yönünden de reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davalı … yararına bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın anılan davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 15/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yazıcı Görünümü
Facebook Twitter Google+ Pinterest LinkedIn Blogger Email